Antik Dünya

Anabasis – On Binler’in Dönüşü

Bu Yazıyı Paylaş :

Ksenophon Kimdir?

Ksenophon (M.Ö. yaklaşık 432 – M.Ö. 355): Atinalı yazar, tarihçi ve komutan. Peloponnesos Savaşı‘nda kentinin yenilgisini demokrasiden kaynaklanan disiplin eksikliğine bağlayarak demokratik yönetime karşı tavır aldı. M.Ö. 394’teki Koroneia Savaşı’nda Sparta saflarında Atinalılara karşı savaştı. Bunun üzerine ihanetle suçlanarak sürgün edildi ve bütün mal varlığına el kondu. Sokrates’in öğrencisi olan Ksenophon ilk eserini haksız ölümü üzerine hocasını savunmak için yazmıştır. Devlet adamlığı konusundaki Kyros’un Eğitimi ve Tiranlık Hakkında, Spartalılara ilişkin Hellenika ve Lakedaimonların Devleti, ev idaresine dair İktisat Üzerine yazarın başlıca kitapları arasında yer alır. En tanınmış eseri Anabasis – On Binler’in Dönüşü, Pers prensi Kyros’un iktidarı ele geçirmek için ağabeyi II. Artakserkes’e karşı açtığı sefere katılan Yunanlı askerlerin savaş ve yurda dönüş macerasını anlatır. Ksenophon’un anı ve deneyimlerini aktardığı Anabasis, çoğu Anadolu’da geçen büyük bir askerî seferin güncesidir.

Anabasis - On Binler'in Dönüşü - Ksenophon
Ksenophon heykeli

Anabasis – On Binler’in Dönüşü

Burada bir öykü anlatmayacağız. Kısaca yaşanmış gerçek bir öyküden söz edeceğiz. Anabasis ya da öteki adıyla “Onbinlerin Dönüşü” Batı Anadolu’da Sardes’ten başlayıp, yine Batı Anadolu’da Pergamon’da biten bir seferin yaşanmış uzun ve gerçek bir öyküsüdür. Kitabın yazarı ve bu sefere katılan Ksenophon’dur. Burada bu öyküyü anlatmak zordur. Tamamının okunması uygun olacaktır. Bu nedenle sadece kısa bir bilgi vermekle yetinilecektir. Bu sefer M.Ö. 401/400 yılında II. Artakserkes’in kardeşi Genç Kyros’un tahtı ele geçirmek için Spartalı ve paralı askerlerden oluşturduğu bir ordu ile düzenlediği seferdir. Yolculuk Sardes’ten başlayarak Ege’den Akdeniz’e uzanmış ve Toroslar’ı aşıp Fırat Nehri boyunca devam etmiştir. Güney Mezopotamya’daki Kunaksa’da her iki tarafın da büyük kayıplar verdiği ve Genç Kyros’un öldüğü çarpışmalarda, Ksenophon’un tarafı yani Barbarlar Pers ordularını yenmişlerdir.

Anabasis - On Binler'in Dönüşü - Ksenophon
Anabasis – On Binler’in Dönüşü’nü gösteren harita.

Artık huzur içerisinde ülkelerine dönebilirlerdi ama dönüş yolculuğu daha çetin koşullarda oldu. Dicle’yi izleyerek Van Gölü’ne, Erzurum ve Kars üzerinden Trabzon’a, oradan Sinop’a, İstanbul’a, Trakya’ya sonra geriye dönüp Çanakkale boğazını geçerek Pergamon’a gelirken Başlarından bin bir olay geçti. Ksenophon tüm olup bitenleri bir günlük biçiminde kaydetmiş, geçilen yerleri, çekilen zorlukları, komutanlar arasındaki tartışmaları ve kendince önemli gördüğü her şeyi kitabına katmıştır. Aslında onun yaptığı ilk savaş haberciliği bile sayılabilir. Ksenophon, olayları sadece gözlemlemekle de kalmamış, dönüşte başsız kalan Yunan birliklerinin komutasını da üstlenmiştir.

Anabasis - On Binler'in Dönüşü - Ksenophon
Yunan ve Pers askeri

Tarihi bir roman gibi olan Anabasis, arkeoloji için kaynak yapıtlardan biri olup, Anadolu halkları ve onların töreleri yanında mitolojik öykülere ve coğrafı bilgilere de yer verir. Anabasis şu cümle ile biter. “İlerleyiş ve geri çekilişte alınan toplam yol, iki yüz on beş yürüyüş günü, bin yüz elli beş fersenk, otuz dört bin altı yüz elli stadiondur. Gidiş ve geri çekiliş süresi on beş aydır.” İş Bankası Kültür Yayınları – Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi’nden, Anabasis’i alıp okuyabilirsiniz.

Kaynakça:

  • Ksenophon Anabasis – On Binler’in Dönüşü – İş Bankası Kültür Yayınları – Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi.
  • Ege’nin Antik Öyküleri – Arkeolog Ahmet Semih Tulay.

Instagram hesabımızı takip etmeyi unutmayın…

3 thoughts on “Anabasis – On Binler’in Dönüşü

  • Murat SERT

    Özet çok güzel olmuş. “Ksenophon’un tarafı yani Barbarlar Pers ordularını yenmişlerdir.” İfadesi doğru mudur? Benim aklımda yenildikleri şekillinde kalmış.

    Yanıtla
    • Bilgin

      Normalde kazanmışlardı fakat başlarındaki komutan (kiros) öldüğü için yenilmiş sayılmıştır.

      Yanıtla
  • Hasan

    Onbinler dönüşte Trabzon Maçka Yazlık köyünün iskobel yaylasına bir kılavuz yardımıyla gelirler. Buradan denizi görürler. Sevinc gözyaşları dökerler. Burada üç gün kadar kalırlar. Bu mutlu günün anısına burada etraftan topladıkları taşlardan bir taş yığını, anıt yaparlar. Ve bir yol güzergahı takip ederek trabzona inerler. Bu gün o taş yığınının az bir kısmı hala durmaktadır.Tekes tepesi olarak kitaplarda yer alır. Kaynak: Felmayer, İlyas Karagöz.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.