Dünyanın En Eski Tapınağı ”Göbeklitepe”
Göbeklitepe’nin Konumu ve Çevre Özellikleri
‘Dünyanın En Eski Tapınağı Göbeklitepe‘ Şanlıurfa’da yer almaktadır. M.Ö. 12.000 yıl önce yapılmıştır. 1995 yılında Prof. Klaus SCHMİDT tarafından kazılmıştır. Kenarları sarp bir sel yatağının kireçtaşı sırtın üzerinde yer alan ; aralarında hafif çökmeler olan kırmızı toprak yükseltiler topluluğudur.Yöre su temini ve tarım açısından hiç de elverişli degildir.
Göbeklitepe , Orta Doğu’da bulunan çok eski bir tapınaktır. Mısır piramitlerinden binlerce yıl önce yapılmıştır . Mezopotamya , Minos , Maya gibi medeniyetlerden bile çok öncesine uzanır.
12.000 Yıl Önce…
Zaman da 12.000 yıl önceye gidecek olursak ; buz devrini sona erdiği , insanın yazı ve çömlekle henüz tanışmadığı zamanlardı. İnsanoğlu milyonlarca yıl boyunca yavaş yavaş evrimleşmiştir. O zaman 12.000 yıl önce evrim süreci katlanarak hızlandı ve taş devrinden ay yürüyüşlerine geçtik. Ve Göbeklitepe kültürel evrim tarihinde yepyeni bir sayfa açmıştır.
Tabakalanma
Güneydoğu Anadolu‘nun önemli Neolitik Çağ yerleşmeleri arasında sayılmaktadır. İlk üretimciliğe geçiş evresinin ilk aşamalarını gösteren bir merkezdir. Kazılar da Göbeklitepe’nin en az beş yapı katına sahip olduğu saptanmıştır. Son yıllar da yapılan çalışmalara göre üç tabaka olduğunu ortaya koymuştur. (Eskiden – yeniye doğru) Tabaka III. PPNA. T biçimli dikmeleriyle bilinen yuvarlak yapıların bulunduğu tabakadır. II. Erken ve Orta PPNB daha küçük boyutlu , dikdörtgen planlı yapıların bulunduğu tabaka ( bir ya da iki dikme vardır.) I. PPN , Orta Çağ ve modern malzemenin karışık bir şekilde görüldüğü tabaka ve mimari kalıntı yoktur.
Taş İşçiliği
Burada ortaya çıkarılan ‘Yuvarlak yapı’ ile ‘Aslan payeli yapı’ da ki payeler 3 m’yi aşkın yükseklikleriyle , dikilmiş en erken örnekleri oluştururlar.Her bir çember T şeklinde büyük sütunlarla ayrılmış, yüksek taş duvarlardan oluşuyordu ve ortalarında 5.5 m iki dikili taş bulunuyordu .
‘T’ Biçimindeki Taşlar
‘T’ biçimli sütunların üzerinde bulunan işaretler onların sıradan bir dikili taştan ibaret olmadıklarını gösterir.Bu taşlar aslında sembolik birer insanı , bir tanrıyı ya da doğa üstü bir varlığı ifade eder. ‘T’ şeklinin üst kısmında profilden gösterilmiş bir baş vardır. Sütunlar da herhangi bir yüz motifi bulunmamaktadır. Ve bir kol aşağı doğru uzanır, eller ve parmaklar nakşedilmiştir. Yüksek rölyefler de gördüğümüz hayvanlar birer muhafız olarak resmedilmiş gibiler yani dikilitaşaların muhafızları olarak.Belki de bunlar insanlık tarihinde resmedilmiş ilk tanrılardır. Bu devasal taş sütunları yapmak büyük bir ustalığın yanı sıra biraz jeoloji bilgisi de gerektirmektedir.Oyma ustalığı tapınağın heryerinde vardır. Hatta kapı boşluklarında bile vardır.
Göbeklitepe’de insan biçimindeki sütunlar vahşi hayvanlarla sembolize eden tabiatın üzerinde yükselmekteydi. Bu da insanın artık hayvanlardan üstün olduğu düşüncesini akla getirmektedir. Dr.Rosa göre ; insanlığın gelişiminde bir dönüm noktasını temsil ettiği aşikardır.Teoriye göre din insanları tarım hayatına sevk etmiştir. Göbeklitepe medeniyetlerin oluşmasına zemin hazırlayan şeyin ibadet olduğunu göstermektedir.
Göbeklitepe, çok uzun soluklu düşünce ve sanatkarlık geleneğinin doruk noktasıdır.
Kaynakça:
SCHİMDT,Klaus,Göbeklitepe
BİNGÖL,Orhan,Arkeolojik Mimari Taş
Instagram hesabımızı takip etmeyi unutmayın..