Mitoloji Dünyası

Eski Türkler’de Dağ Kültü

Bu Yazıyı Paylaş :

Gök Tanrı ile Buluşmanın Kutsal Mekanı Dağ

Yüksekliğin en güçlü simgesi… ormanlarla, karla kaplı… ulaşması güç ve gizemli görülen… dorukları göklere uzanan… göğü alttan destekleyen ve evrenin merkezinde bulunan dağ! Eski Türklerin inanç ve kültüründe büyük bir öneme sahiptir. Uçsuz bucaksız bozkırlarda bir tepe dahi büyük saygı görür. İnsanların yeryüzünden göğe doğru yükselişini temsil eder ve bu dağları tırmanarak Tanrıya ulaşmayı, yaklaşmayı simgeler. Dualar ve ibadetler, dağ tepelerinden Tanrıya daha iyi ulaşır.

 

Dağ

 

Tarihsel süreç boyunca dağ dünyanın ekseni, antik Türk imparatorluklarının merkezidir. İhtişamlı yapısıyla ve göğe daha yakın olması bakımından dağ, Türklerin dinsel tasarımlarında her zaman önemli bir rol oynamıştır. Türk mitolojisinin önemli unsurlarındandır. Efsanelerin ve mitolojik figürlerin kaynağıdır. En kutsallardan biri Ötüken’de bulunanlardır. Yine çeşitli özellikleriyle; üzerinde ot bitmeyen veya yalnız ağaç barındıran dağ ve tepeler kutsal mekanlar olarak görülür. Metinlerde, kurban sunmak üzere dağlara yapılan hac yolculuklarından bahsedilir. Ne var ki, kurbanın dağa mı yoksa dağdaki başka herhangi bir güce mi sunulduğu her zaman bilinmemektedir; bunlar çoğu kez genel kült mekanlarıdır.

 

Dağ

 

Han ve Ata Kutsal Dağ

Yer-su’ların en önemli olanlarından biri de Dağlardır. Direk olarak Dağ Kültü, Gök Tanrı inancıyla ilişkilidir. Eski Türklerde her klanın, boyun ve her devletin  kutsal dağları ve bu tarz mekanları mevcuttur. Örneğin Hunların kutsal dağlarından bazılarında antlaşmalar imzalanırdı. “Çinlilerle yapılan antlaşmalar Hun Dağı denilen bir dağın tepesinde kurbanlar kesilerek ve ant içilmek suretiyle teyit edilmekteydi”. Gök Tanrının kutsal kurban mekanları olan dağlar Hun Tanrı, Büyük Ata, Kutsal, Iduk Art, Kut Tag gibi adlarla anılır. Han ve Ata gibi adlandırmalar bize gösteriyor ki Animizm anlayışı gereği dağları kişileştirme yoluyla kutsallaştırmışlar. Efsaneler, Eski Türkler dağların insanlar gibi konuşan, duyan ve hatta evlenip çoluk çocuk sahibi olan ruhu varlıklar şeklinde tasavvur edilerek kutsallaştırdıklarını bildiriyor. Kişileştirmenin en belirgin örneği bu olsa gerek. Birçok Türk Boyu kutsal dağlarına benzer anlamlar yükler, ona kurbanlar sunarken bu saygının en üst göstergesi olarak genelde Hakanlar bu görevi üstlenirdi.

 

Dağ
Çid Seddi

 

Çin kaynaklarının aktardığı kadarıyla Karluk ve Çiğillerin Isık Gölün kuzey batısındaki kutsal dağlarından söz edilmekte, Göktürkler için Ötüken’in yanı sıra Bodin İnli adlı kutsal bir dağdan söz edilmektedir. Ayrıca Uygurların da bolluk ve saadet kaynağı olarak bildikleri Kuttay denilen bir dağdan söz edilir. Özellikle Orhun Nehri civarında bulunan dağlar ortak kutsal noktalardır.

“Dağ, yerleşik hayatı koparan, ayıran bir unsurken, Konar-Göçer kitleleri buluşturan, birleştiren unsurdur.”

 

Dağ

 

 

Kaynakça:

Jean-Paul Roux: Türklerin ve Moğolların Eski Dini

Jean-Paul Roux: Eski Türk Mitolojisi

Ünver Günay, Harun Güngör: Başlangıçtan Günümüze Türklerin Dini Tarihi

 

Instagram hesabımızı takip etmeyi unutmayın..

Onur Köse

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi - Tarih

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.